Sevmek gerçekten acıtıyor. Gidenleri hala sevmek ne kadar mantıksız olsa da hala öylesine seviyorum ki benden vazgeçenleri ve öylesine kızıyorum ki beni yalnız bıraktıkları için ne de olsa insan en çok sevdiğine kızarmış.
En çok özlediğim kişi ve en çok kızdığım Mia'mdır. Hayatıma öyle kısa bir zamanda girip, parçam olup öyle kısa bir süre de çıktı ki belki de en çok üzüldüğüm oydu ve belki en çok özlediğim. Birbirimizin hayatından çıkarken tek bir sözcük etmedik sadece anlamıştık, zamanı gelmişti, birbirimizin hayatındaki görevi tamamlamıştık. Az çok toparlamıştık birbirimizi o kısa sürede ama ikimizde biliyorduk bir gün gitmemiz gerekeceğini. Bunu umursamadan geleceğe dair planlar yapardık, birbirimize yeni şarkılar öğretirdik ve her gece en az 2 kadeh içer sarhoş olmuş gibi yapıp hayaller kurar eski sevgililerimize söver ve bazen de ağlardık. Sonra aynı yatağa girer Kaybedenler Kulübü izlerken uyurduk. Bölümü gelip Melancholy Man çalmaya başladığında uykumuzdan uyanır söyler ve tekrar uyurduk. Çok şey yaşamıştı, çok yarası vardı. Yaşı gibi tecrübesi de fazlaydı. Onun hayatını anlatmaya kalkarsam hem ben ona yazarım dayanamayıp hem de okuyan ona acır. O bunu asla istemezdi. Gitmeden bana son bir notu vardı Mia'mın:
Bir kapı daha kapandı.
Her şeyin bittiği yerde yeniden bir hayat başlar.Bunu asla unutma Küçük!
Hayatına girecek yüzlerce, binlerce yeni insan var ama insan ömrü buna yetmez işte bu yüzden bir miktar Devr-i Daim'e ihtiyacı var. Birileri gitmeli, çıkmalı ve silinmeli ki yenileri girebilsin.
Bu satırları sana yazarken bir bildiğim var inan. Ben en sevdiğimden vazgeçtim, kendi ellerimle, biliyorsun. O yüzden hiç kimse vazgeçilmez değil Küçük. Bir acıtır, üç, beş, bin acıtır ama bir gün bakarsın bitmiştir. Hissetmezsin bile. O yüzden korkma Küçük. Korkma, ben varım.
03.03.2014
02.29
Şimdi sen yoksun Mia ama korkmuyorum ve üzülmüyorum bir gün yine beraber hayal kuracağız biliyorum ve her zaman dediğimiz gibi;
Bittiği için üzülme, yaşandığı için gülümse..